Bugün, Türkiye ve birçok ülkede baharın habercisi olarak kabul edilen ilk cemre, havaya düştü. Her yıl olduğu gibi, vatandaşlar bu olayı merakla beklediler ve baharın müjdecisi olarak kabul edildi. Cemrelerin düşmesi, Orta Asya'dan Arap coğrafyasına, Çin'den Yunanistan'a kadar pek çok kültürde önemli bir yer tutar. Yılın neredeyse aynı günleri, cemrelerin havayı, toprağı ve suyu ısıttığı tarihler olarak bilinir ve bu dönemde havaların ısınarak ilkbaharın geldiği gözlemlenir.
Cemre düşmesi, insanların kışın sona erdiğine ve doğanın uyanmaya başladığına dair bir işarettir. Toprağın ve havanın ısınmasıyla birlikte bitkiler yeşermeye, ağaçlar çiçek açmaya başlar ve doğanın canlanışı gözle görülür hale gelir.
İnsanlar, bu dönemde baharın getirdiği yeniden doğuş ve umut duygularıyla birlikte, tarım faaliyetlerine başlamak için de hazırlıklara başlarlar. Baharın gelmesiyle birlikte doğanın canlanması ve yeni başlangıçların habercisi olan ilk cemrenin düşmesi, insanlara umut ve neşe verir.
Baharın gelişiyle birlikte, soğuk kış günlerinin geride kaldığı düşüncesiyle insanlar dışarıya çıkmaya, doğayla iç içe olmaya başlarlar. Baharın güzelliklerini yaşamak ve doğanın uyanışını gözlemlemek için insanlar parklara, bahçelere akın ederler. Baharın ilk cemresinin düşmesiyle birlikte, doğa yeniden canlanır, renklenir ve yaşamın döngüsü başlar.